Eylül 2016 yılında Moğolistan’a yaptığımız geziden yola çıkarak Moğolistan ile
ilgili bir yazı dizisi hazırladık. İstanbul’dan uçakla Moğolistan’ın başkenti
Ulan Bator’a yaklaşık 7 saatlik bir uçuştan sonra varıyoruz. Uçağımız Moğolistan
sınırlarına girdiğinde gündüz ve hava da
açık olduğundan uçaktan her yeri net olarak görüyorduk.
Uçsuz bucaksız
bozkırlar, çöller, dağlar, göller… Bizi en çok şaşırtan şeylerden biri de çöllerde
masmavi göllerin bulunması. Uçsuz
bucaksız bozkırlarda ve topraklarda kıvrım kıvrım akan nehirleri havadan görmek
ayrı bir keyifti.
Moğolistan’ın yüzölçümü Türkiye’nin
iki katıdır. Ancak nüfusu yaklaşık 3 milyondur. Ülkede çoğunluk olarak Moğollar
yaşamakla birlikte az miktarda Kazak Türkleri de yaşamaktadır. Kazak
Türklerinin nüfusu 170 bin kadardır.
Moğollar Budizm dinine mensuptur. Kazak Türkleri müslümandır. Ülkenin hemen her
yerinde Budist tapınakları vardır. Başkent Ulan Bator’da Müslümanların namaz
kılabileceği cami de vardır.
Size şimdi bana ilginç gelen bir detaydan
bahsedeyim: Moğolistan’ın nüfusu 3 milyon olmasına rağmen ülkede 70-80 milyon
arasında büyük ve küçük baş havyan mevcut. Dolayısıyla hem nüfusun az olması
hem de büyük ve küçük baş hayvan sayısının fazla olması et fiyatlarını oldukça
düşürüyor.
Kuşbakışı Bayan Olgii
|
Ulan Bator’a vardıktan sonra
gideceğimiz ilk yer Kazak Türkleri’nin yaşadığı Bayan Olgii şehriydi. Bayan
Olgii şehri Moğolistan’ın batı ucunda bulunmaktadır. Bayan Olgii yaklaşık 30 bin
nüfuslu bir şehirdir. Ulan Bator ile Bayan Olgii arası 1500 km.’dir. Yol çok
uzun olduğu için Moğolistan’da iç hat uçağı ile gitmek bizim için en mantıklı
yoldu. Yaklaşık 2,5 saat uçuştan sonra Bayan Olgii semalarındaydık. Hava da
açık ve güzel olduğundan uçaktan Bayan Olgii şehrinin konumunu çok iyi
görüyoruz. Çöl diyebileceğimiz düz bir arazide kurulmuş, etrafında dağlar olan,
ortasından Hovd isimli nehir akan bir şehir. Hovd Nehri şehri ikiye bölüyor.
Uçak inişe geçerken şehrin mahallelerini görüyorduk. Şehrin ekonomik yapısının
zayıf olduğu her halinden belliydi.
Bayan Olgii’nin kenar mahalleleri
genellikle tek katlı kerpiç evlerden oluşuyordu. Şehrin merkezindeki evler ise
iki katlıydı. Şehir modern bir görünümden oldukça uzaktı. Şehir merkezindeki
yollar asfalt olmasına rağmen bozuktu. Kenar mahallelerde ise yollar ve
sokaklar ise topraktı, hem de çöl toprağı. Bayan Olgii’ye vardığımızda, şehre
yüksek bir yerden bakmak ve fotoğraf çekmek için “Seyir Tepesi” denilen bir
yere araçla gittik. Bayan Olgii’nin manzarası harikaydı. Alışık olduğumuz
yüksek binalar yoktu. Onun yerine büyük bir köyü andıran bir yerleşim yeri
duruyordu karşımızda. Hovd Nehri şehri ikiye bölüyor, her iki tarafın
bağlantısı da bir köprü ile yapılıyordu. Şehrin bazı evleri rengarenk bazı
evleri ise beyazdı. İnsanın içini rahatlatan bir manzara duruyordu karşımızda.
Buraya gelindiğinde yapılması gerek ilk şey Seyir Tepesi’ne çıkıp bol bol
fotoğraf çekmek. Bayan Olgii’de yaşayan Kazak Türkleri müslümandır. Şehirdeki
camilerin minarelerini görebiliyoruz Seyir Tepesi’nden. Ama öyle büyük camiler
değil, küçük şirin camiler..
Bayan Olgii’ye vardığımızda kurban
bayramı zamanıydı. Bayram namazı için küçük şirin bir camiye gittik. Kazak
Türkleri , Kazakça Türkçesi konuştuğu için imamın hutbede yaptığı konuşmayı
anlayamadık. Kazak Türkleri bayram namazından sonra bayramlaşıp kucaklaşırken
biz mahzunlaştık. Bizi gören Kazaklar bizleri kucaklayıp bayramımızı tebrik
ettiler. Çok sıcak kanlı insanlardı.
Gelecek yazımda Bayan Olgii izlenimlerimizi
anlatmaya devam edeceğim sevgi ve
selamlar…
Recep Zeybek
BOZKIRLAR ÜLKESİ MOĞOLİSTAN VE BİR GARİP ŞEHİR ; BAYAN ÖLGİİ-1
Reviewed by blogdefterimiz@gmail.com
on
Mart 24, 2018
Rating:

Hiç yorum yok: