Merhabalar ,bu yazımda sizlere 2017 de Lübnan'ın Başkenti Beyrut'a yaptığım geziden akılda kalanları anlatacağım;
Lübnan’ın
başkenti Beyrut, her zaman merak edilen şehirlerden biri olmuştur. Beyrut’un
dikkat çekmesinin nedenleri siyasi, tarihi, kültür ve turizm yapısı ile tam bir
jeopolitik merkez olmasıdır. Kimilerine
göre, Beyrut Akdeniz’in incisidir. Akdeniz’in kenarında kurulmuş olan Beyrut sırtını
dağlara yaslamıştır.
Lübnan’da iç
savaş başlamadan önce Beyrut’un çok güzel bir şehir olduğu anlatılırdı. 1975
yılında Lübnan’da başlayan iç savaş 1990 yıllarına kadar sürmüş, Beyrut da bu
savaştan oldukça olumsuz yönde etkilenmiştir.
2017 yılında
Beyrut’a yaptığımız seyahatte, Beyrut’un bazı sokaklarındaki evlerin
duvarlarında hâlâ mermi izleri bulunmaktaydı. Ancak iç savaştan sonra Beyrut,
toparlanmış, yeni bir kimliğe kavuşmuştur.
Beyrut çok
ilginç bir şehir. Fakirliğin en uç noktası ile zenginliğin en yüksek konumunu
bu şehirde görmek mümkün. Beyrut’ta bir tarafta gece kondu diye tabir
edebileceğimiz sıradan fakir muhitler, diğer taraftan zenginlerin yaşadığı en
modern yüksek binalar..
Beyrut denince
akla gelen konulardan biri de mültecilerdir. Beyrut’un bazı muhitlerinde Filistinliler
’in kaldığı mülteci kampları bulunmaktadır. Filistinliler 1948 yıllarında
gelmeye başlamışlar. Bir de Beyrut’ta Suriyeli mülteci mahalleleri
bulunmaktadır.
Dedik ya
Beyrut ilginç şehir. Lübnan’ın 6-7 milyon arasındaki nüfusun 1,5 milyonu
Beyrut’ta yaşamaktadır. Değişik yapıda farklı dinlerden farklı mezheplerden
farklı etnik gruplardan insanlar Beyrut’ta yaşamaktadır. Sünniler, Şiiler,
Hıristiyanlar, Dürzîler vb …. Sünnîler ile Şiiler’in yaşadıkları mahalleler
ayrı ayrıdır ve Sünniler ile Şiiler arasındaki siyasi ayrılık Beyrut’ta gözle
görülür bir şekilde hissedilmektedir.
Beyrut’a
yaptığımız seyahatte zamanımız kısıtlıydı. Görülmesi gereken o kadar tarihi,
kültürel ve turizm yeri vardı ki dar zamanda hepsini görmek, incelemek mümkün
değildi. Beyrut’un merkezi tertemizdi. İlginç bir mimarisi vardı. Klasik Batı
tarzında binalar ve bu binaların oluşturduğu sokaklar görülmeye değerdi. Tarihi
camiler, kiliseler, katedraller, Roma harabeleri, ilginç mimari tarzdaki devlet
binaları… Yani anlatacak o kadar çok şey var ki..
Şimdilik Yazımın
ilk bölümünü burada noktalıyorum. Gelecek yazımda Beyrut’u fotoğraflarla
anlatmaya devam edeceğim.
Sevgiyle Kalın….
Yazan ve Fotoğraflayan
RECEP ZEYBEK
Küllerinden Doğan Başkent:BEYRUT
Reviewed by blogdefterimiz@gmail.com
on
Haziran 06, 2018
Rating:

Hiç yorum yok: